7/03/11

bir bir gidiyorlar.

bugün en yakın arkadaşlarımdan biri evlendi.

kız kıza dans edenler, oryantallere özenip dağıtsa da karizmayı bir daha toparlayabileceği meçhul ergenler, kös kös oturan teyzeler, ağlayan, kusan, pistte fır dönen, yerden cips yiyen, masaüstünde uyuyakalan çocuklar, çocuğuna göz ucuyla bakıp halaya devam eden analar, zeybek sırası gözleyen babalar, davullar, zurnalar, kendini piyanist şantör sanan salon çalgıcıları ve niceleri, tekmili birden düğündeydi, olağan hallerdeydik, keyfimiz yerindeydi, sonrası her zamanki hikaye işte; gelin hem ağladı hem gitti.

arkadaşı için seviniyorum; yıllardır bu birliktelik için çaba harcıyorlar ve tahminen vasatın altında bir çift olmayacaklar... onu mutlu görmek güzel ama dikkat ettim şaşkındı, sanırım kendini bu işin olmayabileceğine o kadar hazırlamıştı ki pek tadını çıkaramadı.

çiftin teki zaten yetim, diğeri öksüz sayılır, çalgıcı efendi desen arada öyle şarkılar sıraladı ki salonun atmosferi giderek koyuldu ve tabi düğünün sonunda gelin bildiğin içli içli ağladı, eh haliyle ne hevesli halleri ne cânım gülümseyişleri kaldı akılda... mutlu olmak bu kadar zor mu olmalı? biz miyiz yoksa bunu çetrefilli hale getiren? oysa üzüntüler gayet doğal sebeplerden, mutluluk da bir o kadar doğal, teraziyi şaşırtan bizim dengelerimiz mi acep?

zaten düğünde fena halde içim sızladı, ben daha o dakkaya kadar durumu kavrayamamışım; en yakın arkadaşlarımdan biri elalemin adamının peşine takılıp başka bir şehre gitti, uzağa! istediğimde yanına gitmeyi bırak arayamam bile artık, gecenin bir yarısı saatlerce konuşup gülüşmek veya kafa ütülemek başkasının tekelinde, evli bir kadını o saatte rahatsız edemezsin, elbette yeni evli hatuna "sıkıldım cancağızım, haftasonu sizdeyim" diyemezsin... şu an onu arayıp laflamak için tutuşuyorum, evet, daha ilk gününde...bencilce farkındayım, ben gitsem ardımda böyle hisseden insanlar kalacak fakat bu beni gitmekten alıkoymayacak, bunu da biliyorum ama keşke işte keşke...

2 yorum:

  1. insnalar neden kendini düğünde üzüyor diye sitem olmuş ama bu yazı da üzüntülü olmuş.

    şimdi benim kankimle eşimin kankisini evlendirmiştik. düğün oldu bitti. sonra otogara gittik. kız istanbula gidecek ve bir daha orda yaşayacaktı. gelin kız anasına bacısına sarıldı ağladı, parçalandı, paraladı, bizim duygularımızı da pinçik pinçik etti. bu esnada babasına baktım. babası dedi ki: "gelini çırılçıplak soysalar ve yanında babası abisi olsa bile gider kocasının ardına sığınır"

    YanıtlaSil
  2. yazıda eloğluna sitem var bence hocam, aldı arkadaşımı gitti ya, gıcık şey n'olcak :/

    hikaye iyiymiş :)

    yahu bu kocalarda bir keramet var ama anlayamadım, koluna takan şaşıyor hocam, hatun bir bakıyorsun göbbecikler atıyor bir de bakmışsın hüngür foşurt, zor bu işler zooooorrr...

    YanıtlaSil