4/09/21

Dut ağacı altında pembe çiçekler

 

Umudun önü bahar, çiçekler kadar güzel...

dutlar, maya hoşu ferahlığıyla umut kadar taze, umut kadar canlı...


Oğlum günlük tutmaya başladı, büyüyüp okuduğunda gülmekten göbeğini çatlatacak cümlelerle, yeni doğmuş tayların adımları gibi dağınık bir yazıyla ama alabildiğine samimi ve sevimli...


Babasını görmek için gün sayıyor, onun yaşadığı zorluklar ebeveynleri yüzünden, ona mahcup hissediyorum, onun için  yaşadığını düşünen ben “buraya gelmekle hata mı ettim” diyorum ama buraya gelme nedenim oydu aslında, o hayatımda olmasa tercih edeceğim şehir Adana değil İstanbul olurdu.


babasıyla mesafesi için üzgün olsam da onun gelmemesine mesafenin bahane olması hayrına da olabilir, ondan nefret etsin istemiyorum.


Arkasından kızgınlıkla konuşuyorum bazen, yine de nefret etmiyorum eski kocamdan, özlediğim oluyor ama affetmiyor kalbim, ayrılığın bana iyi geldiğini biliyorum ama ona iyi geldiğini görmek beni sinirlendiriyor, bir şekilde ‘ettiğini çekecek’ diye mi geçiyordu içimden emin değilim, daha çok bensiz iyi olması kalbimi kırıyor sanki...

 İkimiz de iyiysek aşk bir yanılgı mıydı? 9 yıl kağıttan bir gemide suya karışıp eridi gitti mi?


Zor dostum zor... 


Ne çivi üstüne çivi, ne de başka vücutlar ilgimi çekmiyor... hayal kırıklığından mı, kadınlığımdan soğumaktan mı, aşka inancını kaybetmenin etkisi mi, bağlanma sorunlarının çözülemez boyutlara gelmesi mi, güven sorunu mu ne denir buna bilmem.


Umut yine de pırıl pırıl, arabamın rengi evimin balkonu işyerimin bahçesi gibi cıvıl cıvıl umut, oğlumun gülüşü kadar ferah...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder