5/20/11

yaz uygulamasının ilk günü, ayaklar açıkta, ter sel....

şehir rehavet yüklü sıcaklara kendini bıraktı, ben de kendimi balkondan gelen tatlı rüzgara bıraktım, oluruna bırakmıyorum yalnız, mücadele için azıcık bile gücüm varsa ipin ucunu bırakamıyorum, zihnim rutini kırmak için debeleniyor, gel gelellim illa bir şeyler olacak tutunacağı, sıradanlığın kollarından klişenin dalına tutunarak çıkmaya uğraşmak pek akıl karı değil ya, vazgeçmekten iyidir.
 
çok eskiden -her hatayı hayatın sonu sandığım zamanlarda- telafisi mümkün olmayan konuların bile üstüne giderdim, şimdi bakıyorum da ne salakmışım, bitmez tükenmez bir mücadele azmim varmış gibi! yanıyorum canlarıma, eskisine oranla çok daha fazla hata yapıyorum ama en azından artık seviyorum kendimi, hatalar insanlar için ne de olsa, tamam belki adi hissettiriyorlar ama her hatada kasılıp ilahlık taslamanın da alemi yok.
 
sıcak diyordum değil mi? şimdi bir deniz kıyısında olsam, yanımda sevdiceğim, kulağımda tatlı bir şarkı, bi de şu balkondan gelen rüzgarın bir eşi olsa orda, hayal kurmak hata olur mu? olsun varsın, güzel olurdu.
 
 
 

1 yorum: