10/12/21

Maskelerim

Bu en zorlandığım ve kararsız kaldığım ödev oldu.

Hangisi maske hangisi gerçekten benim, olmak istediğim idealim aynı zamanda yalan yanım mı? kafa karıştırıcı...

Çok dallanıp budaklanıyorsa kestirip atmak lazım öyle de keskin işte okkamın usturası...


Gelelim maskelerime... en çok kullandığım bana yakıştırılanlara "eyvallah" dediğim maske... insanları yalanlamaktan hoşlanmıyorum, farkındayım gerçekleri saklamak yalan değilse bile yalana yancılık...

Diyorum ki; tüm dünyaya açıklasam bile önyargıları kıramayacak, uygun ifadeler ve ifade edecek zaman bulamazsam daha büyük yanlış anlaşılmalara yol açacak... üstelik girdiğim her ortamda kendimi açıklamak için çok tembel ve isteksizim, zaman zaman bunu gereksiz yerlerde berbat zamanlarda yapıyorum, esasen pek de matah bir şey sayılmam, neyi anlatayım...

Yakıştırılan maskeler serisinin vazgeçilmezi "Adanalı" maskesi... memlekette işe yaramasa da, "Adanalıya benzemiyorsun" diyerek iltifat ettiğini sanan insanlar diyarında ciddi korkutucu etkilere sahip maske... kendini savunmak için vücut geliştirmen savunma sporu yapman falan gerekmiyor, "Adanalıyım" diyorsun benim gibi bir yerden bitme bile izbandut gibi tipleri titretebiliyor, bir nevi balporsuğu dönüşüm aparatı...

"Maskeyi yok edemiyorsan görünmez ol" maskesi... az konuşup az etki bırakarak ortamdan yok olmayı başarabiliyorum, bunu başarı olarak nitelemem bile nasıl bu maskeye bağlandığımın kanıtı...

Ah tabi ki en masumane duran, ailemin ve dahi nesiller boyu genlerimin katkılarıyla mermer gibi sert ve kalın "seni duymuyorum ki" maskesi -duvarı desek de hatalı olmaz o kadar güçlü- gerçekten bir işitme problemim var fakat çoğunlukla duymamayı tercih ediyorum, ilgilenmiyorum, yalan söylememek için duyamayacağım mesafeler koyuyorum... bazen de duymamış olmayı diliyorum, kendimi yanlış duyduğuma kolaylıkla ikna edebiliyorum, gün içinde zirilyon kere yanlış anladığım kelimeler oluyor ne de olsa...

Bir önceki maskeyle iç içe başka bir maske; "anlıyormuş gibi" yapmak... hiç duyamadığım bir cümleyi üç beş kere tekrar ettiremeyeceğim ortam veya atmosferde anladım sayıp nazikçe gülümsüyorum, bilen zaten o gülümsemeyi dakikasına anlıyor ama beni bilmeyenlerin kafası karışıyor "bu kız biraz salak galiba" bakışı oluyor onlarda... övünme ödevinden yeni çıkmışken övünmesem olmaz zekamı takdir edebildiğim milyonlarca an oluyor, tek kelimeyle tüm olayı çözebildiğim... yine de duyamadığım gerçeğini değiştirmiyor tabi ki...

"İşitme cihazının ne kadar verimsiz ve rahatsızlık verici olduğunu bildiğim için takmak istemiyorum" bu cümlenin tam altında yatan maskeyi bunca açıklamadan sonra tahmin etmek zor değil... duyamamak bende komplekse neden oluyor, engelimi kabul etmekten utanıyorum, duyamadığım zamanlarda savunmasız hissediyorum.

Bana en çok yakıştırılan ve en sık yardımına başvurduğum "güçlü kadın" maskesi... sokak köpekleri havlarken delicesine korkuyor ama oğluma "korkma ben yanındayım" diyebiliyorsam bu maskenin sayesinde... korkularımla yüzleşiyor muyum maskenin gücüne mi sığınıyorum karışıyor çoğu zaman, dikkatsizce kullanıldığında tehlikeli bir maske...

"Acımadı ki" maskesi, külliyen yalan, güçlü maskesinin kara kılıfı...

"Acınaklı" maskeyi kendimle çelişeceğim için toplum içinde pek takmıyorum, nadiren rahat ortamlarda, kendimleyken çok sık bu var yüzümde... bir şekilde sadomazoistik bir tadı var bunun, evet, parçalayıp dişlerinizle iyice çiğniyor bir bir yutuyorsunuz sonra boğazınıza diziliyor.

"Ağlanacak haline gülümseyen" maske... deneyimlediğim güzel anları ya da rüyayı, hayal de olabilir, gülümsetecek şeyleri düşünüp o anın baskısını atmakta birebir... aklımla alay eden bir anda, yutmam gereken sözde, en çok da kendimleyken moral bulmam gerektiğinde başlangıcım bu maske sonrası kendi yalanına inanmak gibi, illa bir güzellik buluyorum iyi hissettirecek, yeter ki dibi bulmayayım, gemi su alsa da rüzgarını buldu mu yürür.

"Yalandan" maske... beyaz, pembe falan olması yalanlığını değiştirmiyor.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder