9/23/21

Kendimle barışsam ya ilkin...

 Dün grupta bir sürü övgü aldım -ödevin bir parçasıydı tabi ki- uzun zaman olmuş "güçlüsün" dışında bana atfedilen güzel şeyler olmayalı... çok mutlu oldum. 

Her zamanki gibi en çok bayanlar övdü beni, arkadaşlarımdan da iltifatlar alıyorum, çiçek bile almışlığım var defalarca, seviyorum bu hissi, çok utandırıyor ama iltifat almak çok tatlı...

Abim dışında öven erkek pek yok, bunda ciddi görünmemin etkisi var elbet ama kabul ediyorum öyle övülecek güzelliğim içte de dışta da yok...

Eski, "güzel değilsin ama ben zaten çirkin kadın severim" derdi, evli olduğumuz sıra ortamı ısıtmak için mahrem şeyler fısıldardı iltifat namına, sona doğru o tür laflarla hakaret etti düşününce, ilk zamanlar sevgi göstergesi olduğundan emindim yine de, nasıl oluyorsa o... 

kıskançlık duygusunu çok yoğun hissettiğim ilk an; ilişkisini öğrendiğim an değildi de ona gönderdiği sabah çekilmiş fotoğrafıydı, mahmur gözler şefkatle bakan... sözlerin gücü inkar edilemez elbette ama güzel hissettirmek "güzelsin" demekten daha güçlü, en azından bende böyle...

Geçen hafta kalp rahatsızlığını öğrendim (dedim ya güzel değil içim en azından eskisi kadar) üzüldüm ama çok umursamadım, ölsün istediğim zamanlar da olmuştu, üzülmeme şaşırdım biraz. 

Bu ara onu hatırlatan binlerce sebep oluyor fakat mühim değil, görsem dağılır mıyım bilemiyorum sesini duymak hala kalbimi kırdığı için kulaklık takıyorum oğlum konuşurken... 

Onun şimdiki haliyle barıştım aslında, yazın neden hır gür oldu anlayamadım, şu an hatıra olarak güçlü ve fakat zararsız; yormuyor, üstünkörü gülüp geçebiliyorum. 

Arkadaş olmayı umuyorum eski'yle; dost gibi değil de iş arkadaşımmış gibi... hiç görmemeyi dilerdim oğlum olmasa, oğlum için gelecekte de sınırlı düzeyde iletişime ihtiyacımız olacak, kötü kalmayı sevmiyorum, gereksiz yük...

Üstelik sevmeye bahanem olur, bunca sevmekten geriye dikenleri temizlenmiş arkadaşça davranabilecek kadarını bile saklayamamak yazık olur.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder