11/01/19

hey gidilerin zahmetli kişisi...

aile saadetim yerle bir olurken sadece seyirci kalabilmişim gibi geliyor.

tam bir adım atayım derken bakakaldığım tüm olaylar arasında, onunla beraber tükendim... merak ediyorum 'kişi sevdiğiyle beraberdir' dedikleri böyle bir şey mi? onunla sefil, onun kadar pişkin, bir o kadar kaypak hale gelip onun karakterinin yok oluşunu izlerken, "seni" yitirmek mi?...

galiba bir birimize hiç mi hiç iyi gelmedik. yine de tanıştığım güne lanet edemiyorum, o benim için gerçek aşk olamasa da, en saf aşkım onun sayesinde hayat buldu.

keşke bu kadar kötü olmasak... keşke yıkılan güvenimle beraber vermeseydim onurumu ve gururumu... keşke bir hal çaresi bulmanın yolu olabilse... keşke bunca geçen zamana rağmen tekrar tekrar arkamdan bıçaklamasa... keşke her seferinde bu kadar acıtmasa...

bu sefer kesin bitiriyorum deyip, bize zarar vermeyi aklından geçirmesin diye ölümüne korkuttum onu... sonra deliye vurdum, yanımda olsa yeter gibi geldi yine o anda... yetmiyor... kıskançlık tüm hücrelerimi gezinip ruhuma işleyen bir zehir gibi... 

anlamsız bir ikilemin içinde debeleniyorum, bir yanım sımsıkı sarılmak istiyor bir yanım yüzüne bakınca kusmak istiyor. ondan da onunla hala beraber olduğum için kendimden de tiksiniyorum.

insanın kendinden tiksinme hissini karşı benliğini korumak için beyninde dönen dolaplar ilginç... neden aldatılan kadının 3. tekil şahsın saçını başını yolduğunu anlamazdım eskiden, kadın denen varlığın dolambaçlı aklı işte, acılarını paylaşarak azaltmaya çalışıyor.

tüm bunlar geçmişte kalır mı acaba?

'sorun sende değil bende' desem kabus sona erer mi?

peki ya buna gerçekten inansam, umursamaktan vazgeçirir mi bi zahmet?...

düşündükçe daha evlenirken bunları öngördüğüm anlar fark ediyorum, aklıma gelir gelmez geçiştirdiğim veya senaryoyu kestirip attığımı anımsıyorum hayal meyal.. tabi saniyenin binde biri kadar süren karamsarlıklardı o günlerde, gerçeğim olamayacak kadar uzaktaydı aşk körlüğünde...

o değil de 39 yaşımda hiç olmayacak bir 'ben' daha yaşıyorum... fabrika ayarlarına dön seçeneği kişilik için de olsa ne güzel olurdu. 

kocamı biraz tanıyorsam, bu sıralar bu evliliği benden daha çok bitirmek istediğini söyleyebilirim... ne planladığını öğrenmekten ciddi anlamda korkuyorum.

beni taş mı sanıyor ki böyle hoyrat bana karşı? acı çektiğimi görse durmuyor, öfke duysam durmuyor, hissizleşmemi bekliyor olabilir mi? yok muhtemelen aklımın ötesinde bir kazık yiyeceğim yine, tahmin edemesem de...

bu uykusuz gecelere bünyem daha ne kadar dayanabilecek?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder