3/12/19

çıplak dalda bir sonbahar yaprağı

Aldatıldım. 

hislerimin uyuştuğu birkaç günün sonunda beynim işlevlerini yavaştan kazansa da o yumru boğazımdan gitmedi. 

Kalbimde 'ölümü bile bu kadar acıtamazdı' diye düşündüğüm bir acı var.

Kocamı hala seviyorum... o yüzden affedemeyeceğimi düşündüğüm halde oturup konuştum, canını acıtmak istediğim halde öptüm, sarıldım, öleceğimi sandım ama nefes almaya devam ettim.

Diğer yandan onun özür dileyeceğini sandım beni suçladı, üzüleceğini sandım ama konuşmaktan sıkılıyor gibiydi, utanacağını sandım beklemediğim kadar umursamazdı... 

Böyle bir durumda bağırıp çağırıp camı çerçeveyi indireceğimi sanırdım, oysa uzun bir süre kılımı bile kıpırdatamadım, hatta ona karşı savunmasızdım... sarılıp teselli edeceğini umdum ama ellerine boş boş bakakaldım, benden uzak kalışını sadece seyredebildim.

Kızgın olmalıydım ama çaresiz hissediyorum... İleri adım atamıyorum, geri çekilemiyorum, çırılçıplak ortadayım.

Nefret ederdim sadakatsiz kocalardan, evde bekleyenini yok sayıp gözü kadın kovalayanlardan, üvey babamın pek çok şeyinden tiksindim ama gidip benzer bir adamla evlendiğimi görüyorum.

Nasıl hala sevebiliyorum!? benim için muamma...

Kendime zarar vermek istiyorum hatta bugün doktora gittiğimde içimde bir yerde kanser olmayı beklediğimi biliyorum, aslında ölmek istemiyorum, çocuğumu babasına bırakmak fikri çok ürkütücü...

Üvey babam pisliğin teki olsa da bir çocuk için endişe verici biri değildi, buna rağmen varlığı bile sıkıntı kaynağıydı, öğrenildiğinde ilk sorulanın şiddet görmek ya da dokunulmak konusunda olması ve istisnasız herkesin bunu merak ediyor olması cidden sinir bozucu... Annesine bu kadar düşkün olan oğlumun bir üvey anneyle yaşayabileceği sorunlar beni fena halde endişelendiriyor.

Ayrılmalı mıyım yoksa tüm gayretimle yuvamı mı korumalıyım? tercihim ikincisinden yana şu an, peki buna çok pişman olacak mıyım? tek taraflı çabayla olacak iş değil yuvayı korumak, ona yaslanabilecek miyim? yuvamı başıma yıkacak mı? yuvanın direği olmak öyle gönülsüzce yapılacak iş değil, bende gönlü var gibi davranmıyor, oğlu umrundaymış gibi de davranmıyor, bizi yük olarak gördüğünü sıklıkla düşünüyorum, "biz" olmak için umut var mı?

Oğlum babasız büyüsün istemiyorum ama aileyi böyle yavan bir şey olarak bilsin de istemiyorum, babasız büyümüş bir kız çocuğu babasız evlat yetiştirmekte belki daha iyi iş çıkarabilir diye düşünüyorum bazen... yine de eksik büyümek var ya o eksiklik hissi, öğrenmese çok daha iyi...

Kendim için de korkuyorum, bu şehir beni öldürüyor kalmak istemem kocam olmasa... o kocam olmasa da oğlumun babası olacak onları birbirinden uzaklaştırmak da istemiyorum ama yalnız dul bir kadın, kesin hedef... annemin ve abimin himayesinde daha güvende olurum ama adana oğlum için iyi olacak mı? zaten ilgisiz olan babası onu başından savmak için mesafeyi bahane edip onu yok sayacak mı? eminim her ne olursa olsun beni suçlayacak, benim başıma kötü şeyler gelse bile bu böyle... 

Ben neden onu suçlamak istemiyorum? kahretmek, lanetler okumak şu an garip kaçmazdı, neden içimden sövüp saymak gelmiyor?... parçalamak istiyorum neden onu değil de kendimi?

Bencilce davranmak istiyorum onu bile beceremiyorum. Talep etmek, istemek, kararlarımı dikte etmek neden bana böyle zor... Bu ben değilim işte... olamam da zaten...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder