12/20/11

haftasonu

ilk kez aynı çatı altındaydık, yanımdaydı, evimde, soframda, bir bakış mesafesi yerde birarada... gece boyu bir başka odada uyuyan birini düşünerek uykusuz kalmanın heyecanı başka türlü bir şey...annem ummadığım kadar anlayışlı ve uysaldı, arada kaş göz edip dudak kıpırdattıysa da korumacı kişiliğini ziyadesiyle dizginlemiş durumdaydı,onun -arada işime gelmiyor olsa da- saygısını, mesafesini, ölçüsünü koruyan tavırları hoşuma gitti, benden uzak durduğu zamanlar için biraz daha yakınlık duydum resmen...gel gelelim hasret her ayrılıkta misliyle katlanmakta...

ömür ne kadar aceleci, gözlerimin önünden son sürat geçip gidiyor, sanki daha dün onunla okul bahçesinde geyik yapıp gülüşüyorduk, o kadar yıl yaşanmadı, yollara çıkılmadı, kitaplar okunmadı, okullar bitip yenilerine başlanmadı, onca hikaye hiç hayat bulmadı sanki...ikimiz artık aynı insanlar değiliz fakat o anlar o kadar yakın ki şu an, aklımın bir yanı okulun bahçesinde, erik ağaçlarının gövdesinde...zaman oturmuş banklardan birine, titreyen kaşlarıyla gülümseyen cânım gözleri bana bırakmış...

3 yorum:

  1. benim öğrencilerim var.. binbir türlü sorunları var... onlardan çok çok büyüğüm... ama onların yaşadıkları benden de büyük... onlar karşısında küçülüyorum... aynı bu blog karşısında küçüldüğüm gibi...

    YanıtlaSil
  2. estağfirullah hocam, büyüksün vallahi...

    aslında itiraf edeyim sizin blogu okuduğumda ben de lise yıllarıma dönüyorum :)

    o muzip öğrencilik yılları hiç de dandik değilmiş meğersem...açıkçası 30 yaşında üçüncü üniversiteyi okumaya gözüm kesiyorsa bu biraz da o yılların güzelliğinden

    suratı turşu satan şahsımı bile varlığınızla gülümsetebiliyorsunuz ya, helal olsun, ne diyeyim :)

    YanıtlaSil
  3. est... size de helal olsun :)

    YanıtlaSil