Korona oldum, başım patlıyor, pek koku almıyorum, biraz da ateşim var, birileri bana ilaç getirecek mi yoksa ben çıkıp sağlık ocağına mı gitmeliyim acaba?
Çok ağır geçirmiyorum ama ciğerlerime pek güvenmiyorum, nodül vardı takibe gitmemiştim, ölmem inşallah...
Oldum olası sevmem hastaneleri, belki babamın son görüntüsü yüzünden, belki sadece kokusu...
Oğlum döndü bugün, kuzunun bahtı yok benle eve kapandı 2 saat yüzünden... babası yanında biriyle geldi yine, elden farkı yoktu, sonra hiç yoktan aradı, şoförlüğümü övdü -nadir bir durum- o övünce seviniyorum hala, sahibinin top atmasını bekleyen köpekler gibi...
Ne hikmetse ısrarı devam ediyor uzaktan uzağa, amacını tam olarak kestiremesem de hayra yormuyorum.
Çocuksu coşkum, dinmez hevesimle o kör gözlü aşık olmamı, aldatılmakla kalmayıp paramparça olduğum evliliğe şevkle dönmemi gerçekten bekliyor olabilir mi? birdenbire bir buçuk yıl sonra... sanmıyorum, hiç on göre değil... merak etmeye bile mecalim yok.
Aşk denen sınavda hep dibi buldum, çıkmış sorularda bile yanlış yapacaksam asla alamam bu mevzudan dersimi...
Özlemiş olması sevindirmişti ve fakat engelledim, oğlumuz hakkında konuşacaksa bir yolunu bulur, neyi bu kadar yanlış yaptım da bu adam böyle oldu?!...
C vitamininden tek anladığım limonlu çay olduğu için habire çay içip iyileşmeyi umuyorum, o bile tatsız... bir tek oğlumun bardaktan yankılanan sesi tatlı, şükür ki o var.
geçmiş olsun, hafifçe atlatırsınız umarım, su içmeyi unutmayın
YanıtlaSilTeşekkür ederim
Sil