Sınırlar mı koymak istiyorum, baştan çekeyim çizgisini... kabuğumu kırmak veya derimi değiştirmek mi istediğim, olsun varsın... çizgiler aşılır savunmasız varlığım tehlikede kalır mı, kalsın...
Zaman duvara harç mı getirir, yıkmaya balyoz mu getirir bilinmez... hadi salayım gitsin.
Yaşamak istiyorum "yaşadığımı hissettiğim kısacık anlar" değil... insan olmak istiyorum, ruhumu okşamak, yaşamın hakkını vermek istiyorum, tabular yıkıp yasaklar aşmak değil kastım veya dünyamı değiştirmek niyetinde değilim, sadece pürüzsüzce nefes almak; kabadan solumadan, iç geçirmeden, boğulmadan...
Camın ardından bakmakla, pervazdan burnumu uzatmakla, şemsiye altı romantizmiyle olmuyor... tam da eskisi gibi çıplak ayakla yağmura çamura aldırmadan ıslanmak istiyorum.
Ankara'nın karında ayazında olmazdı, olmadı zaten, bak yine bahar, belki sonbahar ama mevsim Akdeniz yine, hadi ıslanayım gitsin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder