7/27/21

yayla havası

Çocukluğumun en sevimlisiydi bu arkadaş, yaylaya göçtüğümüzde pınara koşar etrafta aranır dururdum. Bir de rengarenk koskocaman yusufçuklar... yaylada sinekler bile XL o ayrı hikaye...

Baraj yıkmaç oynarken kertenkele atarak cıllımak çığlıklarla bezeli kahkahalar demekti. Yıllarca bu muhteremi de yanlış tanımışım, kertenkele değil semendermiş... 

Uzun zamandır görmemiştim kendisini, hoş yani uzun yıllardır yaylada geçirebilecek vaktim olmuş muydu ki göreyim, pınarın yanındaki çınarın hoppaklarını sapanımla kafalarına fırlattığım kuzenlerimi bile görmeyeli upuzun yıllar olmuşken, semender kardeş kusuruma bakmaz herhalde...

Herkes ne kadar da yaşlanmış, o kahkahalar bizden asla çıkmamış gibi... en olmaz surat ifadelerini gördüğüm bu oyun çocukları aynada gördüğüm hatundan beter suratsız olmuş ne yazık...


Arkadaşım sen de pek küçük göründün gözüme yavrudur dedim ama sanırım biz küçüktük seninle sıkı fıkı zamanlarımızda... 

Her yerde papatyalar, kır çiçekleri, kantaronlar vardı olağandan fazla, yaylada alışık olmadığım kadar da arı... o her zamanki sisleri bekledim çukura dolsun diye -yoktu- yaylada en sevdiğim... yıldızlar bıraktığım gibiydi Allah'tan, bir de günün ilk ışıkları hala aynı tazelikte benim aksime...

Ailemden kimse ormanı yakıp yıkmadı, yıllar yılı katranlar yerli yerince durdu seyretti büyümemizi, ailemden çok şey için utandım ama bundan yana yanağım kızarmıyor şükür... 

Konulmuş göçülmüş nerdeyse bir asır olmuş, dedem burada ölmüş, şimdi birileri bahçelere meralara doyamıyor diye kaldırın atın diyorlar bunca geçmişi... yazık... 

keşke toprağa dönse yüzünü insan, lakin toprağa böyle parsel parsel hırslar ekmese...










2 yorum:

  1. Dün şunu düşünüyordum; insan bence kesinlikle ilerlemiyor tam aksi git gide geriye gidiyor. Elinde bunca kıymetli doğadan vazgeçebilen, kendini taşın içine hapsetmeyi ilerleme olarak gören bir varlığın ilerlediği düşünülebilir mi? Her bir çiçek her bir hayvan ve her karış toprak parçası bunca kıymetliyken güya o muhteşem aklıyla doğaya hükmediyor. Unutuyor ki doğa her zaman intikamını alır. Çünkü o asla bize hizmet etmek için var olmadı, biz onun parçasıyız. Yaylanız hep kendi doğasında kalsın umarım, tüm güzellikleriyle...

    YanıtlaSil
  2. Açıkçası orman işletmesi orayı korumak adına bazı kararlar aldı, takdir ediyorum aleyhimize olduğu halde ama işleyiş kağıt üstünde olandan farklı ne yazık ki... Yaylacı azınlığı 'zarar yok işgal var' deyip oradan çıkarmak korkarım açgözlü ve pervasız bir gürühun orası konusunda iştahını açacak, habire orman açan bu kişilerin bizimkileri sevabına şikayet etmedikleri de bariz ortada...

    Oradaki her bir ağacın çocukluğumda uzak akrabalarımdan çok daha yakın hatırası var.

    Dilerim biz orada olsak da olmasak da tüm ihtişamıyla uzunca yıllar talan edilmeden yaşar canım sedir ağaçları tüm haşmetleriyle göğe bakarlar.

    YanıtlaSil