5/02/23

"yine mi güzeliz?"

Normalde mayısta Adana sıcağı bariz hissedilir, henüz kıştan çıkmış hissettirmiyor mevsim... ılık yağmur sevdalısı olunca şikayet etmiyorum halimden ama genç değilim hastalıktan kurtaramıyorum paçayı... portakal çiçeklerinin enfes kokusu dolularda döküldü, şimdilik çiçek açan sarmaşıklarla sümbüllerle zambaklarla avunuyoruz.

Bayram için sildiğim camlar leş, araba kirden görünmüyor, camlar elimden öper de araba sıkıntı; dizilerde kliplerde pek seksi görünen sahne bende fok balığının buzullardaki figürlerini andırıyor, boydan kısa olunca araba yıkamak zor zanaat, tabure sakat iş, haftalık yıkatacak bütçem yok, oğlanın boy atmasını dört gözle bekliyorum.

Bir ayda üç farklı branştan doktor "zayıfla" dedi, son raddede kuzenim olan aile hekimim "abla yeme içme düzenini ciddi anlamda gözden geçirmelisin" diye söylenince kendimce dikkat eder oldum ama spora canım çektikçe giden ben, paşa gönlüme göre diyet yapınca ilerleme sıfır... buna rağmen zayıfladığımı düşünenler oldu, spor daha derli toplu görünmemi sağlıyor muhtemelen, yine de diyetisyene görünmek şart, geçen yaz ucundan döndüğüm diyabet yine kapımı tıklatıyor.

Doktorlardan biri hafif talasemi olabileceğimi söyledi, evlenirken de üç ay inceleme altında olmam gerektiğini söylemişlerdi, ihmal etmiştim, korkuyorum sanırım... İlkokuldaki sınıf arkadaşlarımdan biri ağır derecede talasemiydi, lisedeyken kardeşini o sandım karakteristik yüz şekli ve deri rengi yüzünden, öldüğünü o şekilde öğrendim, sınıftaki oğlanlar aralarına almıyordu Musa'yı, silgi verdim diye yakın arkadaşlarımdan birinin "ölecek o yaklaşma ona" dediğini hatırlıyorum,  ilk kez bu ihtimali öğrendiğimde, Musa'ya benziyor muyum diye aynaya uzun uzun bakmıştım, pek benzetemedim... tanı almasam da demire dikkat ettiğim sürece sorun olmayacağını söyledi doktor, açıkçası adını koymamayı tercih ederim.

Alerjik reaksiyonlar için bile yediklerimin mercek altına alındığı şu günlerde uzun yürüyüşlerin tam zamanı... 

Kulaklığı takıp insanlarla dünyadan uzak bir bağ kurma vaktidir şimdi, yürüdükçe kafam bulutlarda, yürüyelim güzelleşelim, kulağımda yine mi 🎵 "yine mi çiçek" 🎶

4 yorum:

  1. Blogda okuma listesine her gün bakma alışkanlığım var. Yorum yazacak zaman bulamasam da her yazıyı mutlaka okurum. Adana sözcüğü özellikle dikkatimi çekti. Doğum yerim ve çocukluk- gençlik yıllarımın geçtiği şehir olarak çok severim. Mersin'de yaşarken sık gelir giderdik. Artık uzaklardayız. Narenciye çiçeklerinin kokusu burnumda tütüyor.
    Yakınsanız Galleria yakınlarında ne güzel yürüyüş yolları vardır.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. Eskiden Fuzuli'de sıkça yürür Merkez Park'ta nehre nazır simit keyfi yapardım ama iş değişikliği sonrası ben de şehirden uzun süre ayrı kaldım şimdilerde daha çok Adnan Menderes'te yürüyorum hatta dün ordan yeni yapılan köprüye geçtim, dolular yüzünden baharın cümbüşü yok fakat havalar harika, gelirseniz bekleriz ;)

    YanıtlaSil
  3. bizim ülkede en çok konuşulan şey galiba diyet yiaa :)

    YanıtlaSil
  4. yürüyüşe torbayla çekirdek alıp çıkılan memlekette diyet "iyi yedik iyi" demenin bir versiyonu işte n'aparsın ;)

    İçtiğim su yarıyor -baklavaların üstüne kana kana içince- yahu bana diyet neylesin o da ayrı konu :P

    YanıtlaSil