2/28/22

kısa yoldan şubat...

Blogları Canlandırma Projesi için seçtiğim ince kitap; oğluma zirilyon kere okuduğum "La Fontaine Masalları"... Tahsin Yücel'in çevirisiyle okumak çok keyifli, torunu Zeynep oğlumun ilk platonik aşkı olabilir diye düşünüyorum, masalları değil de zeynep'i konuşuyoruz her okumanın sonunda... bir kızım olsa adını "zeynep" koyardım, benim de kitapta favorim o...

Alternatif olarak Oruç Aruoba'nın "Yürüme" kitabını öneriyorum, nasıl tanımlayabileceğimden emin değilim ama zaten başlı başına bana ilaç olan yürüme eylemi, Frederic Gros'un "Yürümenin Felsefesi" kitabını da okuduktan sonra, bu şiirlerde bambaşka bir boyut kazandı velakin yürüyüşümü değiştirmedi tabi ki :)

Kısa film olarak önerim; BBC yapımı "Evrenin Başlangıcı ve Sonu"... Yıllar önce izleyip hissettiklerimi aşağı yukarı yazmıştım, oğluma izletsem anlar mı diye tekrar göz gezdirdim, farklı hisler yaşadım açıkçası, gördüğüm gerçeğin başka yüzüydü.... algıma somut bir pencere açtığı için etkileyici buluyorum.

Mini dizi seçimimi "Shadow Beauty" olarak yaptım, son zamanlarda fazla ilgimi çeken yapım olmuyor, buna da çok iyiydi diyemesem de aşırı tatlı olmaya çalışmaktan şeker komasına girebileceğiniz web dramalardan biraz farklı olduğu için seçtim fakat asıl neden webtoon olarak sevmemdi, aynı tadı vermiyor ama çabucak bitiyor, kısanın kısası bir seri... 

Buna alternatif olarak fazla şiddet içerdiği için önermekten çekindiğim iki yapım var; "Alice in Borderland" ve "Sweet Home"... iki başrol oyuncusunun tipi birbirine çok benzemiş bu iki dizide normalde çok benzeyen iki oyuncu değil... canlandırdıkları karakterler de benzerlikler içeriyor, üstelik her iki dizi de fantastik ve dünyanın sonu temalı, her ikisinin uyarlandıkları çizimleri iştahla okumuştum, yer yer bazı farklılıklara sinir olsam da, çok daha etkileyici hale gelmiş karakterler var.

Son olarak kısa bir not paylaşayım Gündüz Vassaf'ın Cehenneme Övgü'sünde gördüğüm;






10 yorum:

  1. Shadow beauty-i hatırlıyorum sanirım, çok güzeldi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazıda konusuna hiç değinmediğimi sonradan farkettim, hatırlayamasanız gayet doğal :)

      Sosyal medyada ünlüsü liseli bir kız görünüş olarak olduğundan çok farklı imaj sergiliyor fakat bir şekilde gerçek dostlar ediniyor ve kendiyle barışıyor.

      Travmaların fazla abartılı bir dille işlendiğini düşünsem de bir web dizisinde beklenenden daha başarılı karamsar hava yansıtılmış, belki yeni oyuncuların ağırlıklı oluşundan web dizilerinin çoğunda eğreti duruyor travmalar depresif atmosfer fakat bu iyiydi.

      webtoona çin versiyonunu okumayı bıraktığım sırada rast geldim, tüm önyargıma rağmen çin versiyonunun daha gerçekçi ve pek de kasvetli olmadığını söyleyebilirim ama tercih meselesi tabi ki... her ikisinde de hep hatırladığım "true beauty" oldu, çizimler ve tarz çok farklı olsa da genel güzellik standartlarının eleştiriyorlar, yani günün nabzını tuttukları için tutuluyorlar muhtemelen...

      Sil
  2. La Fontaine masallarını çok severek okurdum çocukken. :) Zeynep' in merak ettim. :))
    Alice in Borderland' ı merak ediyordum, daha izleyemedim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zeynep çok tatlı umarım tanışırsın :)

      Baştan uyarayım şiddetin dibini bulmuşlar... yine de üç kafadar, at kafalar ve trans abla için izlenir bence ;)

      Sil
  3. Shadow Beauty ve Alice dizilerini izledim. İkisi de pek benlik olmasa da keyifliydi. Alice dizisinde Kento olduğu için benden torpilliydi. Sonra sevdiğim pek çok oyuncunun da olduğunu görüp çok mutlu olmuştum. Çoğu kısa sürelerde gözükseler de. :( Sondaki alıntıyı da çok beğendim. Sarkastik bir söz diyebiliriz sanırım. Teşekkürler öneriler için. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kento Yamazaki benden yana da torpilli :)

      şahsen sweet home'u "amanın kento mu bu?" hevesiyle izlemeye başladım, itiraf edeyim kento'yu song kang'tan daha çok severim ama sweet home alice'ten bir tık iyiydi.

      Sil
  4. Sweet Home u yeni izledim, beğendim de. Ama yorumlara baktığımda webtoonunun çok daha iyi olduğunu gördüm. Yakın zamanda okumayı düşünüyorum. Alice e de bakacağım. Oruç aruoba yı da merak ediyorum ne zamandır. :) kalemine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aynı çizerin "bastard" adlı webtoon'u var, sweet home gibi fantastik değil ama aynı ölçüde karanlık bir öykü, seri katilin oğlunu konu alan, çok iyi işlenmiş bir webtoon... önce onu okuyup etkilendiğimden olacak, karakter çizimleri de çok benzer olunca adapte olmakta zorlandım okurken, dizisi biraz daha rahat geldi, okumanın yeri ayrı tabi :)

      oruç aruoba benim açımdan oldukça özel "uzak" birkaç yerde beni fena köşeye sıkıştırmıştı, ne zaman o satırları okusam ferahlamayla kendime işkence etme arasında bir yerde gidip geliyorum.

      Sil
  5. alice i çok sevmiştim, sweet home a bakayım, thanx yuuu :)

    YanıtlaSil
  6. ben teşekkür ederim zaman ayırıp okuduğun için :)

    YanıtlaSil