2/20/22

kara kızım, canını sevdiğim*

Hayatı abartıyor olabilir miyim?

Hayal aleminde alternatif yaşamlar kurup kendimi rahatlatıyorum ama itiraf etmeliyim düşümde iğneleyen ihtimallerden en az birinin başıma gelmesi olası, gerçekçi olmak gerekse… mükemmel yaşam şahsım adına mümkün değil, esasen iyi böyle, şikayetim olduğundan değil de hatalarımı abarttığım gibi yaşamayı da mı abartıyorum?

Az önce sosyal medyada, ölmek üzere olan insanlarla ilgili araştırmada yer alan "keşke başkalarının dediklerini takmasaydım" mealinde bir cümleyle giriş yapıp "şöyle yapabiliriz böyle edebiliriz"li yönlendirme cümleleri kuran 3 farklı uzman gördüm, izledikçe eminim daha da fazlasını keşfettirecekti o sosyal medya mecrası... bu ne perhiz bu ne lahana turşusu arkadaş, öldüğü yerde ters dönüyordur gereklilik söyleminden mezarda bile kurtulamayanlar, el sözüne kulak asmamak tercih değil tembihse abartmayalım lütfen.

Abartıyoruz aslında yaşadığımız gibi ölürken bile... ölümü abartıp panik ataklarla yaşamı dar etmek işten değil ama abartmak güzel ya bazen... zeki müren'e yakışırdı ya abartılı kıyafetler, sezen şarkı yazma işini abarttığı sıralar çıkmıştı ya en efsane şarkılar, dali bartılı bir dille yadsımışken gerçekliği iyi ki de yapmıştı, nuri bilge o anları tutarken uzun uzadıya abartılı bulmuştum, kötü müydü peki, hiç de değil... abartmak da gerek belki yaşamı, ölümü... Nil’in kekli şarkısında çırpılıp karıştırıldıkça kabaran duygular misali abartmak istiyorum bir şeyleri, küçücük ayrıntılardan yıllarca kalacak hatıralar yapmak mesela… kendimi de abartmalıyım, en mükemmel olmayan yanıma en tatlı öpücüğü kondurur gibi…

*Büyükannemin en çok kızdığı çocuğu annemdi, ne zaman bana kızsa anneme çekmiştim, karnemi görünce babasının gülüydüm, çok severdi babamı, en gözde torunlarıydık abimle ben, sanırım bizi görmek kalbini kırıyordu biraz, hem ağlar hem söylerdi öyle…

4 yorum:

  1. abartmanın ne olduğu insandan insana değişiyor genelde bana çok abartılı gelen törenler başkaları için sönük kalabiliyor, hayat da aslında en iyi nasıl yaşarsak yaşanır sanırım

    YanıtlaSil
  2. doğru diyorsunuz, aynı insanın farklı yaşlarında bile abartı ölçütü değişebiliyor, kime göre neye göre abartılı :)

    Blogu genelde günlük olarak kullandığım için benmerkezli yazılarımın çoğu, ölçüt çoğunlukla subjektif...

    Bilemedim, yaşamın 'en iyisi' var mıdır gerçekten? hayatta hiçbir pişmanlığı olmadan yaşadığını söyleyen insanlar var, inanamıyorum açıkçası...

    Annem "nimetin iyisi kötüsü olmaz" der, yediğimiz kurtlu elmaya bile laf söyletmez -cidden tadı ayrı güzeldir- hayat da nimet, iyisi kötüsü göreceli, iyi olmayı umarak yaptığım tüm seçimlere rağmen...

    Yaşamak güzel şey, hala nefes alabildiğim için çok şükür, çıkmadık canda umut var ne de olsa...

    YanıtlaSil
  3. valla bak, kendi yaptığını çok sevmek bence çok iyi bişi, ne yaparsan onu sevmek, abartmak, yaptığının en doğru olduğunu düşünmek, mutlu eder insanı :) hatta baksana, inventing anna adlı yeni belgeseli izlesene, gerçek yaşam öyküsü, :) pek keyifli bir dram :) babaannen hıhım anladım :) hayat böyle bişey işteee :)

    YanıtlaSil