Oğlum nihayet döndü, ev onunla tam bir cümbüş... Aslında yaylaya göndermem gerek, bakacak kimse olmadığı için ve maddi imkansızlıklar yüzünden, yine de bir haftalığına da olsa yanımda kalsın istedim, imkanları zorlayıp gururu kenara attım, bir yakınımdan yardım istedim.
Eski, bulduğu doktor hatunla işleri iyice ilerletmiş gibi görünüyor, dürüst olmak gerekirse kıskandım biraz... fakat öfke patlamaları yok, nedenler, niçinler, bana bunu neden yapıyorlar yok, kalp sızısı var azıcık o kadar... gidişat bu şehre gelmenin doğruluğunu bir kere daha gösterdi; gözden ırak gönülden ırak...
Olayların eksik parçaları da tamamlanmış oldu; yağlı kapıya mitili atan eski, oğlum da sebeplensin diye düşündü sanırım, ayıca kadının çocuğuna karşı dengeleyici unsur olsun diye isteyeceği tuttu velayeti... Bir çocuğun suçu için iki çocuğa bağırınca "kendi çocuğuma da aynıyım işte görüyorsun" savunması yapabiliyor baba milleti, kadınlar da salak ya düşünmeyecek "kendi çocuğuna bile kıymet vermiyor, benimkisine niye versin" diye...
Aman ne hali varsa görsün, ondaki bu ilgisizlikle ölmediğim sürece velayeti benden alması zor, çok şükür. Merak ediyorum bu ilişkisi de son bulduğunda yavrum kendisinden daha derin yaralanacak, farkına varmıyor mu?
Aslında biraz haksızlığa uğramışımlık hissi de var; o gününü gün ediyor, kendine iyi birini de buluyor, aşktan meşkten elini eteğini çeken benim. Biliyorum ömürlük ilişki onun için mümkün değil, sırf ben değil geride bıraktığı iki ciddi ilişkide de sevgilileri yuva kurup sürdürebilecek türden insanlar, huylu huyundan vazgeçebilecek mi?
Hayırlısı artık onun mutluluğuna dua etmek içimden gelmiyor, beddua da etmiyorum, çocuğumu olumsuz etkileyen olaylar yaşamayız inşallah tek dileğim o...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder